Yuka Soğuğa Dayanıklı mı? – Kadın ve Erkek Bakış Açılarından Farklı Yorumlar Soğuk havalar yaklaştığında hepimizin aklında aynı soru belirir: “Yuka soğuğa dayanıklı mı?” Ev dekorasyonundan bitki bakımına kadar uzanan bu soru, aslında sadece bir teknik konu değil; içinde algılar, duygular ve hatta cinsiyet temelli bakış açıları barındıran bir tartışma konusu. Bu yazıda, hem objektif verilerle hem de toplumsal-duygusal yaklaşımlarla bu konuyu masaya yatıracağız. — Yuka Bitkisini Tanıyalım Yuka (Yucca), dayanıklılığıyla bilinen, çoğunlukla iç mekânlarda tercih edilen bir bitkidir. Anavatanı Amerika’nın kurak bölgeleri olan bu bitki, sıcak iklim koşullarında gelişmeyi sever. Ancak bu, soğuğa tamamen yenik düştüğü anlamına gelmez. Türüne…
Yorum BırakGünlük Satırlar Yazılar
Hidrojenli Araba Tehlikeli Mi? Felsefi Bir Sorgulama Bir filozof, her şeyin ardında bir soru arar. İnsanın düşünsel yolculuğunda, teknolojinin her yeni icadı, insanın varoluşunu yeniden sorgulamasına neden olur. Hidrojenli arabalar, çevre dostu teknolojiler olarak umut vaat etse de, her yeni teknolojinin getirdiği belirsizlikler ve tehlikeler de vardır. Bu yazıda, hidrojenli arabaların tehlikeli olup olmadığını felsefi bir bakış açısıyla ele alacağız. Etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden bakarak, teknoloji ve insan arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmeye davet ediyoruz. Ontolojik Bir Sorgulama: Varlık ve Teknoloji Arasındaki Bağlantı Ontoloji, varlık felsefesidir ve varlığın ne olduğunu, nasıl bir yapıya sahip olduğunu araştırır. Hidrojenli arabaların ontolojik boyutunu…
Yorum BırakPeygamber Efendimiz Hangi Mezhebe Mensuptur? Farklı Yaklaşımlarla Derinlemesine Bir Bakış Bazen dini konular üzerine düşünürken kendimi soru sormaktan alıkoyamıyorum. Özellikle de herkesin farklı yorumlar yaptığı, ama kimsenin tam emin olamadığı meselelerde. Bugün de o sorulardan biriyle karşınızdayım: Peygamber Efendimiz (s.a.v) hangi mezhebe mensuptur? Bu soru, yüzeyde basit görünse de aslında oldukça derin. Gelin, bu konuyu hem tarihî hem düşünsel hem de toplumsal açılardan birlikte değerlendirelim. Peygamber Efendimiz Döneminde Mezhep Var mıydı? Peygamber Efendimiz (s.a.v) döneminde “mezhep” kavramı henüz mevcut değildi. İslam, vahiy ile şekillenen bir yaşam biçimiydi ve sahabe topluluğu doğrudan vahyin rehberliğinde yaşıyordu. Yani “mezhep” ihtiyacı yoktu, çünkü dini…
Yorum BırakMeclis Ne Zaman Kapatıldı? Tarihimizin Dönüm Noktalarına Yolculuk Türkiye’nin demokrasi serüveni, inişli çıkışlı, kimi zaman sancılı ama her zaman öğretici bir yolculuk oldu. Bu yolculukta en dikkat çeken olaylardan biri de, ülkenin kalbi sayılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) kapatıldığı dönemlerdir. Peki, Meclis ne zaman kapatıldı, hangi koşullarda bu kararlar alındı ve bu kararlar toplumun hayatını nasıl etkiledi? Gelin, tarihin tozlu sayfalarında birlikte bir yolculuğa çıkalım. 1920: Bir Milletin Umudu Doğuyor TBMM, 23 Nisan 1920’de Ankara’da kurulduğunda, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yaşanan kaosun ardından milletin yeniden söz sahibi olmasının sembolüydü. Ulusal egemenliğin temsili olarak kurulan Meclis, Kurtuluş Savaşı’nı yönetti ve…
Yorum BırakCimil Ne Demek? Tarihsel Bir Kavramın Derinliklerine Yolculuk Bir tarihçi olarak, geçmişi sadece olayların ve figürlerin kronolojik sıralaması olarak görmüyorum. Geçmiş, bir toplumun kültürel ve dilsel mirasının derinliklerine inebileceğimiz bir okyanustur. “Cimil ne demek?” sorusu, dilin evrimine ve toplumsal dönüşümün izlerine ışık tutan bir kapıdır. Bu kelime, yüzeyde basit bir halk deyimi gibi görünse de, aslında toplumların tarihsel süreçlerinde yaşadıkları kırılma noktalarını ve dönüşüm süreçlerini yansıtır. Bu yazıda, cimil kelimesinin anlamını tarihsel, toplumsal ve dilsel bağlamlarda inceleyecek, geçmişin izleriyle günümüz arasındaki paralellikleri keşfedeceğiz. Cimil Kelimesinin Tarihsel Kökenleri Cimil, Türkçede genellikle “çılgınlık”, “delilik” veya “garip davranışlar” anlamında kullanılan bir kelimedir. Ancak,…
Yorum BırakKapama Yemek Ne Demek? Bir Vedanın Sofradaki Sessiz Hikâyesi Bazen bir sofranın etrafında toplanırsınız ve ne yediğinizden çok, kiminle yediğiniz önemlidir. O sofrada konuşmalar susar, bakışlar konuşur. İşte ben de bugün, böyle bir sofranın hikâyesini sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü “kapama yemek” yalnızca bir yemek değildir; bir hikâyenin son cümlesi, bir yolculuğun vedasıdır. Bir Masanın Etrafında Toplanan Hayatlar O akşam sofraya oturan herkes, farkında olmadan aynı hissi taşıyordu içinde. Masanın bir ucunda Ali vardı; çözüm odaklı, her şeyin bir planı ve stratejisi olmalı diyen bir adam. Sessizdi ama zihni sürekli çalışıyordu. “Bundan sonra ne olacak?” diye soruyor, her cümleyi mantığın süzgecinden…
Yorum BırakToplumun Yansımaları: 8. Sınıf Dersleri Üzerinden Sosyolojik Bir Okuma Bir sosyolog için eğitim, yalnızca bilgi aktarımı değildir; toplumsal değerlerin yeniden üretildiği, kimliklerin şekillendiği bir alandır. Okul sıralarında öğrenilen dersler, aslında bir toplumun kendisini nasıl gördüğünü ve nasıl görmek istediğini yansıtır. 8. sınıfta hangi dersler var? sorusu bu anlamda yalnızca müfredatın değil, aynı zamanda kültürel kimliğin de bir yansımasıdır. Çünkü her ders, toplumsal düzenin bir parçasını temsil eder — bazen güç ilişkilerini, bazen de dayanışmayı yeniden inşa eder. Eğitimde Sosyal Yapının İzleri 1. Eğitim ve Toplumsal Normların Yeniden Üretimi 8. sınıf, öğrencilerin ergenlik dönemiyle eşzamanlı olarak toplumsal rollerle tanıştığı kritik bir…
Yorum BırakKanun Teklif Etme Yetkisi Kime Aittir? Geleceğin Hukuk Sahnesinde Kimin Sözü Daha Çok Geçecek? Toplum olarak yasaların gölgesinde yaşadığımız bir gerçek. Ama hiç düşündünüz mü, bu yasaları teklif edenler kimlerdir, neden onlar ve gelecekte bu yetkinin çehresi nasıl değişebilir? Bugün sizlerle birlikte bu sorunun hem cevabını arayacağız hem de geleceğe dair biraz hayal kuracağız. Bu yazı, sadece bilgi vermekle kalmayacak; aynı zamanda sizi düşünmeye, sorgulamaya ve tartışmaya davet edecek. Çünkü kanun yapmak, yalnızca bir hukuki süreç değil; aynı zamanda toplumun gidişatını, değerlerini ve vizyonunu şekillendiren bir eylemdir. Erkekler genellikle bu konudaki geleceği stratejik ve analitik bir gözle değerlendirirken, kadınlar daha…
Yorum BırakZulüm TDK Ne Demek? Antropolojik Bir Perspektif Üzerine Düşünceler Dünya üzerinde sayısız kültür, farklı zamanlarda benzer ve farklı şekillerde baskı, zulüm ve adaletsizlik kavramlarıyla karşılaşmıştır. Bu kavramların her biri, yalnızca bireyleri değil, aynı zamanda toplulukları da derinden etkiler. Antropologlar, insan topluluklarını anlamaya çalışırken, bu tür toplumsal yapıları şekillendiren güç dinamiklerine, sembollere ve ritüellere büyük bir önem verir. Peki, zulüm ne anlama gelir? Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre zulüm, “birine karşı haksız yere, kasıtlı olarak yapılan eziyet, işkence, haksızlık ve zorbalık” olarak tanımlanır. Ancak, bu tanım, kelimenin toplumsal ve kültürel bağlamdaki derin anlamını tam olarak yansıtmayabilir. Zulmün kültürler arası farkları ve…
Yorum BırakYeşil Başlı Ördek Neyi Temsil Eder? Halk Kültüründen Tarihin Derinliklerine Bir Yolculuk Bir tarihçi olarak, geçmişin duygusal izlerini takip etmek bazen kuru belgelerden değil, bir türküden başlar. Halkın sözle kurduğu evren, tarih kitaplarının satır aralarında bulunmayan bir gerçeği anlatır: insani duygunun zamansızlığı. Bu bağlamda, “Yeşil Başlı Ördek” türküsü, yalnızca bir aşkın değil; bir dönemin ruh halinin, toplumsal yapısının ve duygusal kırılmalarının da aynasıdır. Peki, yeşil başlı ördek neyi temsil eder? Bu sembol, yalnızca doğanın bir parçası mıdır, yoksa halkın iç dünyasının bir yansıması mı? — Yeşil Başlı Ördek: Halk Kültüründe Bir Sembol “Yeşil Başlı Ördek” ifadesi, ilk bakışta doğayı betimleyen…
Yorum Bırak